Dergi

KIRGIZİSTAN’DA İSLÂMÎ UYANIŞ

HATİCE ŞAHİN

Kırgızistan’da bâtıl inançların ve Rus esaretinin bıraktığı tahrîbatın izlerini silmek için planlanan ilk faaliyetler, Gençliğe Yardım Vakfı’nın kurulmasıyla 1994 yılında başladı.
2001 yılında 20 Kırgız öğrenci, Hüdâyî Kız Kuran Kursunda İslamî ilimleri öğrenmek için ilim yolculuğuna çıkan ilk kimseler olmuşlar ve Kırgızistan’a döndüklerinde hanımlara yönelik hizmeti omuzlamışlardır. Konservatuarda okuyan Esma adında genç bir hanım, tam şarkıcı olarak ülkede ünlenmek üzereyken kendisini Hüdâyi kursuna ilim tahsili için giden grubun içinde bulmuştur. Bu yolculuğu kendisi şöyle anlatır:
“2001 yılında Bişkek şehrinde konservatuarda okuyordum. Bir yıl boyunca Kırgızistan’ın farklı şehirlerinde sahne aldım. Sesimin güzelliğinden dolayı hocalarım bana “Kırgızistan’ın Monserrat Kabaliyesi”1 derlerdi. Ama benim içime sinmeyen bir şeyler vardı. Sürekli ‘Ben Türkiye’ye gideceğim. Ama şarkıcı olarak değil.
Başka bir sebeple Türkiye’ye gideceğim.’ derdim. Herkes bana gülerdi. Ahıska Derneği Başkanı Raşid Bey’in Kırgızistan Müftülüğü ile ortaklaşa bir proje planladığını ve eğitim almak üzere Türkiye’ye genç kızları götüreceğini konservatuardaki bir arkadaşım bana haber verince büyük bir heyecan duydum. Hemen müftülüğe gidip Raşid Bey’le görüştük ve kaydolduk. Ailem bu haberi duyunca çok tepki gösterdi. Ama ben Türkiye’ye gidip Hüdâyi Kursuna girdiğim an ‘İşte benim yerim, kalbimin huzur duyacağı yer burası!’ dedim ve bu benim ikinci doğuşum oldu. Bir yıl sonra Kırgızistan’a döndüm. Hemen İslam’ı tebliğ etmeye başladım.
Talaslı olduğum için bir yıl önce Talas’ta ve Talas’ın köylerinde konser vermiştim. Hüdâyi Kursunda okurken kendi kendime söz vermiştim. ‘Nerelerde sahne alıp şarkı söylediysem tebliğe oralardan başlayacağım” diye. Geri döndüğümde sözümde durmak için tebliğe başladım. Halk ‘Bu delirmiş mi? Bir yıl önce şarkıcıydı; şimdi hoca olmuş.’ diyorlardı.”
Bişkek’te hanımlara yönelik ilk İslâmî eğitim hizmeti, 2003 yılında gündüzlü olarak açılan bir kız Kur’ân kursuyla başlamıştır. Onun başlama hikâyesini de Meryem isimli bir hoca hanım şöyle anlatıyor:
“Bişkek’te bulunan vakfın başkanı, gündüzleri dinî eğitim verecek olan bir kurs açacaklarını söyleyip bizi eğitim hizmeti vermek üzere davet etti. Kurs, müftülük binasında sınıfa çevrilen bir odada 20 kişiyle başladı. Sınıfa temizlik için girdiğimizde temizlik malzemelerinin temin edilmiş olduğunu gördük ama temizlik bezi yoktu. Ben de “Burası ilk hizmet yerimiz!” diye heyecanlıydım. O heyecanla bluzumla yerleri silmekten başka çare bulamadım. O zamanlar sadece bir iki çeşit kıyafetimiz olurdu. Fakat ilk hizmet heyecanı, insana her şeyi unutturuyor, insanın gözünde her şeyi değersiz kılıyor. Bir yıl sonra müftülük bahçe içinde bulunan iki katlı eski bir binayı bize tahsis etti. Bu bina eskiydi ama biz çok sevinmiştik.”


Hüdâyî mezunu hoca hanımlar, Kırgızistan’a ilk döndüklerinde çok sıkıntı çekmişti. Kimisi ailesi tarafından, kimisi çevresi tarafından hakaretlere maruz kalmıştı. O dönemde tesettürlü hanımlar çok azdı. Otobüse bindiklerinde “rahibe”, “matruşka” gibi sözlerle incitilmişlerdi.
Yine bu fedakâr eğitim kadrosundan Venira Hoca anlatıyor: “İlk yıllarda tesettürlü gelinler çok zorluk çekerdi. Tesettürlü gelinlik olmadığı için çoğu çevrenin baskısıyla düğün günü açılmak zorunda kalırdı. Ben Hüdâyi Kursuna gitmeden önce kuafördüm. Orada okurken tesettürlü gelinlikleri gördüğümde çok sevindim. Gelin başörtüsü yapmayı öğrendim. Memleketime döndükten sonra uzak yakın demeden genç kızların düğününe mutlaka gidip onların gelin başörtülerini yapmaya başladım. Güzelliği gören aileler de tesettürlü olmalarına ses çıkarmadılar.”
“Sabrın sonu selamettir.” derler. Bu zorluklara sabreden Hüdâyî mezunları şimdi bunun semeresini alıyorlar. Gençlerde büyük bir İslâm’ı öğrenme aşkı var. Camiler, Cuma namazının dışındaki vakit namazlarında bile gençlerle dolmakta. Kur’ân kursları, tam kapasite hizmet vermekte. Açık bir genç kız, ezan okunduğu an koşa koşa camiye gidip çantasından örtüsünü çıkarıp örtünerek namaz kılmakta. O günlerden bu günlere… Allah’a şükürler olsun! Bir başka eğitim gönüllüsü Esma Hoca şöyle anlatıyor: “Yıllar boyunca yüzlerce, belki binlerce insanın duası, yatılı bir Kur’ân kursumuzun olması yönündeydi. Elhamdulillah, 2015 yılında bu dualarla yatılı Bişkek Kız Kur’ân Kursu hizmete girdi.”
Kursumuzda her yıl, Kırgızistan’ın farklı bölgelerinden gelen 120 yatılı, 100 gündüzlü öğrenciye hizmet veriliyor ve kabiliyetli öğrencilere hafızlık da yaptırılıyor. Ayrıca Bişkek Kız Kur’ân Kursu, dinî eğitimin yanı sıra yemek kurslarıyla, el işi kurslarıyla, öğrencileri gelecekteki hayatlarına hazırlayacak farklı konulardaki seminerlerle kurslar arasında örnek teşkil ediyor. Eğitime katılan talebelere sertifika da veriliyor. 20 kişiyle başlayan ilim yolculuğu, Bişkek’te irili ufaklı kurslarda çalışan hoca hanımlarla devam ediyor. Bişkek dışındaki şehirlerde hizmet eden mezunların hizmetleri de görülmeye değerdir. Kendi çabalarıyla başlattıkları hizmetlerde köy köy dolaşarak İslâm’ı öğreten mezunlarımızı gören kişilerde de hizmet heyecanı daha bir artıyor.
Yetişen talebelerimiz, gönül bahçesinden güller devşirip Kırgızistan’da o gülleri toprağa saçarak çoğaltıyor. İslâmî eğitim veren hocalarımızdan Rukiye Hoca: “Türkiye’den ayrılmadan önce vedalaşmak için hocamızla görüştük. Hepimiz gözyaşları içindeyken hocamız bize ‘Herkes vatanına gidince mutlaka on öğrenci yetiştirecek.’ dedi. Bu nasihat Kırgızistan’a gelince sürekli kulağımda yankılandı. Sonra bir kursta beni denemek üzere vazifeye başlattılar. Dönem sonunda öğrencilerin bir bölümü ayrılmış, sınıfta Kur’ân’a geçen sadece on öğrenci kalmıştı. Öğrencilerime ağlayarak ‘Hocamın, “On öğrenciye Kur’ân öğreteceksiniz.” Sözünü yerine getirdim. Elhamdulillah!’ dediğimde onlar da ağlamaya başladılar.”
Bu hizmetin kıyamete kadar zincir kopmadan çoğalarak devam etmesi duâsıyla…
Dipnotlar: 1) Montserrat Caballé, 1933-2018 yılları arasında yaşamış, soprano olarak meşhur olmuş Katalan kökenli İspanyol opera sanatçısıdır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir